HOŞ GELDİNİZ
Mutluluklarınızın yeni filizlenen yemyeşil bir zeytin dalı gibi sürekli,
Yaşamınızın zeytinyağı ile daha sağlıklı ve güzel olması dileğiyle...
29 Mayıs 2009
Zeytinin Hasat Edilmesi
Budama ve Gübreleme
BUDAMA Zeytin ağaçlarının budanmasını etki eden bir çok faktör vardır. Öncelikle budama zamanının iyi tespit edilmesi gerekir. Budama ağacın soğuya karşı olan direncini azaltır ve soğuktan daha çok etkilenmesini sebep olur. Bundan dolayı soğuk tehlikesi olan bölgelerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra, ılıman bölgelerde kışın veya ilkbaharda budama yapılır. Yağış az alan bölgelerde mümkün oldukça geç budamakta fayda vardır. Dal kanseri bulunan bölgelerde yağışsız ve sıcak zamanlarda (yazın) budama yapılır. Dal kanseri sıcak ve kuru havada çoğalamaz bundan dolayı bu mevsimde budama tercih edilir. Budama zamanını belirledikten sonra sıra budama şeklini belirlemeye gelir. Fidanların budanması verime yatmış olan ağaçlardan tamamen farklıdır. Fidan ilk 2 (iki) yıl kendi haline bırakılır kesinlikle budama işlemi yapılmaz. İki yıl sonunda 40-90 cm yükseklikten tek gövde üzerinden değişik noktalardan çıkan üç ana dal bırakılır. Diğer sürgünler dibinden kesilir. Fidana şekil vermek için acele edilmemeli istenen şekil 3-4 budamada elde edilmelidir. Fidanlarda bir seferde sert budama yapılarak şekil elde etmek istenilmeyen sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur. Verime yatmış olan ağaçların budanması tamamen farklıdır. Mahsul yılında zeytin ağaçları çok meyve verdikleri için, bir sonraki yıla sürgün hazırlayamazlar ve meyve vermezler . Biz bunu periyodizite olarak adlandırmıştık. Halk arasında yaygın olarak yapılan yanlış bir uygulama periyodizite özelliğini arttırır. Mahsul yılından sonra sert bir budama yapılır, bir sonraki yıl budama yapılmaz dolayısıyla budama yapılmayan yıl aşırı verim alınır buda periyodiziteyi iyice artırır. Bunun yerine verim yılından önce hafif bir budama yapılmalı meyve tutumu azaltılmalı ağacın meyveyle beraber sürgün yapması sağlanmalıdır. İki yılda bir sert budama yerine yılda bir hafif budama her yıl ürün almamızı sağlayacaktır. Temel felsefe iki yılda bir, çok ve sofralık kalitesi düşük meyve elde etmek yerine her yıl kaliteli az miktarda ürün elde etmek olmalıdır. Yaşlı ve zarar görmüş ağaçların budanması sert şekilde yapılır. Budama yaşlanmış verim vermeyen ve yara almış dalların kesilmesine dayanır. Bu üç değişik şekilde yapılır: Birinci şekil ağacın yan ve üst uçlarında kalın dallar muhafaza edilerek diğer küçük ve ince dallar kesilir. Burada dikkat edilmesi gereken kesilmeyen kalın dalların sağlıklı, güneşten ve soğuktan zarar görmemiş olması gerekmektedir. Eğer dallar zarar görmüş ise bir sonraki budama şekli tercih edilmelidir. İkinci şekil ana dalın gövdeye bağlandığı kısım iyi ise gövdeden itibaren 30cm kadar ana dallar bırakılarak budama yapılır. Eğer gövdede zarar görmüş ise bir sonraki şekil tercih edilir. Üçüncü budama şekli eğer gövde yaralanmış, yanmış (soğuktan yada sıcaktan olabilir), hastalık ve zararlılardan tahrip olmuş ise gövde toprak seviyesine yakın bir mesafeden kesilir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz budama şeklinde aşı noktalarını göz önünde bulundurmak ve kesilen yerlerin perdahlanarak macunlanması gerekir. Budama her yıl bahar aylarında yapılmalı dondan önce budama ürün kaybına neden olur. Kurak geçen yıllarda ağaçtaki dal sayısı azaltmak ürün kalitesini artırır.GÜBRELEME Zeytin genellikle fosforlu, potaslı ve azotlu gübrelere ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç ağacın büyülüğüne ve toprağın yapısına göre değişir. Verime yatmış olan zeytinliklerde çiçeklenme ve meyve bağlama döneminde azota ihtiyaç artar. Bunun için sulanan koşullarda genellikle azotlu gübreler çiçeklenmeden 3-4 hafta önce, meyve tutumunda (mayıs), çekirdek sertleşme zamanında olmak üzere 3 partide; sulama imkanı yok ise tek seferde şubat sonu mart ayında uygulanabilir. Verilme şekli olarak azotlu gübreler gövdeden 50- 70 cm uzağa taç izdüşümüne serpilerek çapa vb. aletlerle gömülür. Fosfor ve potaslı gübreler taç izdüşümünde 15-30 cm derinlikte açılan hendeklere verilip toprağa gömülür. Tam büyüklüğe ulaşmış bahçelerde sıra arasına açılan hendeklere, meyilli arazilerde ağacın üst kısmına açılan yarım ay şeklindeki hendeklere uygulanır, düz zeytinliklerde ağacın etrafına tam daire yapılarak, seki teras yapılmış arazide ise ağacın alt kısmına yarım hendek açılarak uygulanır. Gübrelemeden önce yaprak ve toprak analizi yaptırmak faydalıdır. Yaprak örneği alma zamanı Kasım – Aralık – Ocak aylarıdır.
Besin Noksanlıkları
- Azot Noksanlığı: Azot noksanlığında yaprakların bir kışmında veya hepsinde sarılık (kloroz) meydana gelir. Ağaçların alt ve orta kısımlarında yaprak dökümü olur. Sürgünlerde zayıflık, sürgün oluşumunda ve yapısında azalma görülür. Somak ve çiçek oluşumu azalır. Çiçek ve meyve dökümü olur, meyveler küçülür, meyvenin et oranında ve yağ miktarında azalma olur. Bu noksanlığa; toprakta azot ve organik madde yetersizliği, düşük toprak sıcaklığı, düşük fosfor miktarı ve aşırı kuraklık neden olabilir. Sorunun çözümü için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre ya topraktan azotlu gübreler; ya da yapraktan üre verilmelidir. Ara bitkisi olarak baklagiller devreye sokulabilir.
- Fosfor noksanlığı: Fosfor noksanlığında gelişme yavaşlar, yapraklar küçülür. Dalların boğum araları kısalır, kökler zayıflar. Çiçeklenme azalır, çiçek açması gecikir. Dolayısıyla meyve bağlama olayı da olumsuz etkilenir. Meyve çekirdeği küçülür, meyveler geç olgunlaşır. Karbonhidrat miktarı azalaçağından. gelişme zayıflar. Sonuçta ürün miktarı azalır. Filizlerin pişkin ve sağlam olması engellenir. Soğuklara ve kuraklığa olan duyarlılık artar. Meyvelerde kalite azalır, yağ oranı da normalin altına düşer. Bu noksanlığa, topraktaki organik madde yetersizliği, soğuk ve nemli koşullar, asit yapılı topraklar neden olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak, analiz sonuçlarına göre. topraktan fosforlu gübre uygulamaları yapılmalıdır.
- Potasyum noksanlığı: Potasyum noksanlığında, yaşlı yapraklarda uç klorozları ve nekrozlar, ucu kahverengi, dibi san yapraklar görülür. Yapraklarda ve meyvelerde küçülme, meyve et oranı ve yağ miktarında azalma olur. Su ve soğuk stresine karşı direnç azalır. Ağaçlar, hastalık ve zararlılardan daha çok etkilenirler. Bu noksanlığa, topraktaki potasyum yetersizliği, topraktaki katyon değişim kapasitesinin düşük olması neden olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre, topraktan veya yapraktan potasyumlu gübre uygulamaları yapılmalıdır.
- Kalsiyum noksanlığı: Kalsiyum noksanlığında, filizlerde kolay kırılmalar ve Kurumalar, yapraklarda dökülmeler. koparılan yapraklarda sertleşmeden kuruma ve genç yalaklarda üşümeye karşı duyarlılık görülür. Bu noksanlığa, topraktaki kalsiyum yetersizliği, magnezyum fazlalığı neden olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analız sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan kalsiyumlu gübre uygulamaları yapılmalıdır.
- Magnezyum noksanlığı: Magnezyum noksanlığında yaprak uçundan veya kenarlarından başlayan sararmalar, orta damar boyunca ve yaprak dibinde ise yeşil kısımlar görülür. Mevsim ilerledikçe sararma tüm yaprağı kaplar, yaşlı yaprak görüntüsü oluşur. Genç filizlerde, önemli yaprak dökümü gözlenir ve filizlerde gelişme duraklar. Bu noksanlığa, topraktaki magnezyum yetersizliği aşın potasyum ve kalsiyum, aşın yağış neden olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan magnezyum içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
- Çinko noksanlığı: Çinko noksanlığında, yapraklarda damar arasında sararma, rozetleşme, küçülme ve şekil bozuklukları görülür. Bu noksanlığa, topraktaki çinko yetersizliği, aşırı fosfor neden olabilir. PH'şı yüksek ve kolay yıkanan hafif topraklarda sık rastlanır. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan, çinko içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.